Simiş'in Mutfağı:
Merhaba ...
Yine yazayım dedim ama baktım ki ar...: Merhaba ... Yine yazayım dedim ama baktım ki aradan çok zaman geçmiş. Neler yaptım ki... İş hayatı, koşuşturmaca..İnsan bir türlü va...
11 Mart 2016 Cuma
Merhaba ...
Yine yazayım dedim ama baktım ki aradan çok zaman geçmiş.
Neler yaptım ki... İş hayatı, koşuşturmaca..İnsan bir türlü vakit bulamıyor.
3 günlüğüne İtalya'nın Torino şehrine gitme şansı buldum.
Çok güzel, elit bir şehir. Tarihi eserleri, müzeleri, binaları.... Roma kadar turistik bir yer değil. Daha sakin, daha yavaş..
Yavaş kahve, yavaş yemek, yavaş gezinti...Tam benlik :)
3 şeyden mutlaka yiyeceğim dediğim şeylerden yedim artık gözüm açık gitmez.
Meşhur Penne Arabiata, Trimisu ve İtalyan Pizza...
Ve PEYNİR! Hem de çeşit çeşit..
Onların tabakta hafiften yoğuna doğru sıralanaşları ve garsonun size bunları sanki şiir okur gibi anlatması tipik İtalyan aksanı ile...
Dünya da tam 2500'ün üzerinde peynir çeşidi varmış. Normal bir insandan daha fazla çeşit bildiğime eminim ama 2500 çeşidin ne olduğunu ben de bilmiyorum.
Parmiggiano Reggiano, Mozarella, Parmesan, Ricotta, Scamorza Taleggio, Parmesan dilim bunlar bildiğim bir kaç İtalyan....
Hadi size bir hikaye anlatayım :)
Süt uyur peynir olur; peynir büyür büyüdükçe tatlanır, güzelleşir, asilleşir. Yaşı ergenliğe erince yan mahalledeki makarnayı görür gönlünü kaptırır. Makarna ile büyük bir aşk yaşar uzun bir süre...Ama hayatında eksik bir şeyler olduğunu hisseder. Sonra yine bir sofra da, şarap ile tanışır. Aralarında bir etkileşim olur. Bir süre böyle devam ederler. Peynir ile şarabın aşkı git gide büyür. Artık klasik akşam yemeklerinde makarna ile hayatını geçirmek istemediğine kara verir ve şarapla kaçarak hayatının geri kalanını lüks otellerin lobilerinde, toplantı salonlarında, gümüş tepsiler içinde geçirmeye başlar. Ama şarap ile ilişkileri eskisi gibi değildir. Tepsideki tek peynir o değildir ve rakipleri daha güçlüdür. Ve bu rakiplerden biri şarabın gönlünü çalar.
Bu yaapmacık yerde tek başına tek düze samimiyetten uzak yaşamak ona ne kadar büyük bir hata yaptığını gösterir ama artık çok geçtir.
Makarnaya geri dönemez çünkü artık iyice yaşlanmıştır.
O artık çok değerlidir ve artık hayatını dünyanın en yaşlı en özel şarapları ile geçirmek zorundadır.
Peynirce hikayemi de anlattım...Ehh artık gidebilirim.
Görüşmek üzere...
:)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)